Zahle’deki 20 bin şehide Fatiha okuyarak Lübnan’a veda ettik

Birinci Cihan Harbi Ortadoğu ve Arap Yarımadası’nda büyük yıkımlar yapmış. İsrail’in 1948’teki kuruluşunun ilk temelleri Birinci Cihan Harbinde atılmıştı. Birinci Cihan Harbi’nin; Kanal, Sina, Filistin, Kudüs, Lübnan ve Hicaz, Irak, Şam ve Halep savaşları Türk tarihinin önemli dönüm noktalarıdır. İttihat ve Terakki’nin en önemli kudretli komutanlarından birisi olan Cemal Paşa’nın komutanlığında bu savaşlar gerçekleşmiş, yüz binlerce Mehmetçik bu coğrafyada şehit olmuş. Tarihi kaynaklar araştırıldığında 600 bine yakın Mehmetçiğin, Mısır’dan Arabistan’a Kudüs’ten Suriye’ye Ürdün’den Irak’a, Lübnan’dan Halep’e birçok  bölgede şehitliği olduğu bilinmekte. Bu şehitliklerden birisinin de Lübnan’ın Beka vadisindeki Zahle bölgesinde olduğunu öğreniyoruz. Hüzünlü bir sonbahar günü kurban bayramında, karlı Lübnan dağlarının eteğindeki Zahle şehrinde Mehmetçiklerimizin şehit mezarlarını arıyoruz ama bulmak mümkün değil.  Şehit mezarlarından hiçbir eser ve iz yok.Bu konuda ciddi araştırmalar da yok. Zahle’de durup şehitlerimizin ruhuna Fatiha okuyoruz. Zahle’deki şehitlerle ilgili araştırma  yapan Turist rehberi Asil Tuncer’in basında yer alan yazısı dikkatimizi çekiyor. Şehitlikle ilgili 2000 yılında Mekke’de birlikte Diyanet İşleri Başkanlığı’nın davetlisi olarak  Hac organizasyonunu takip ettiğimiz Anadolu Ajansı’nın Lübnan muhabiri Eyüp Coşkun Bey’den de Zahle bölgesinde bilgiler alıyor, Eyüp Bey, Devr-i Alem’e kameralarına önemli açıklamalar yapıyor. Sizler adına  Zahledeki  şehitlerimizin ruhuna  Fatiha okuyor, Asil Tuncer beyin  Zahle Şehitleri ile  ilgili yaptığı araştırmayla sizleri baş başa bırakıyoruz.

ASİL TUNCER’İN KALEMİNDEN LÜBNAN-ZAHLE TÜRK ŞEHİTLİĞİ…

Zahle, Lübnan’ın Bekaa vilayetinin merkezidir. Beyrut’un 52 km doğusunda bulunan şehrin nüfusu 150.000’dir. Türkiye, I. Dünya Savaşı sırasında bölge insanını korumak için şehit olan askerlerin anısını yaşatacak anıtın yapımı için Suriye engelini aşamadı. Yıl 1998. Milli Savunma Bakanlığı İnşaat Emlak Dairesi, dönemin Beyrut Askeri Ataşesi olan Kurmay Albay Mehmet İlhan Ünver’e bir yazı gönderip Zahle’de bulunan Türk şehitliğinin elektrik, su ve bakım giderlerinin bildirilmesini istedi. Ünver, Zahle’de böyle bir şehitliğin olmadığını söyledi ve “varsa belgelerinin birer suretini gönderin” dedi. Yanıt şu oldu: “bizde şehitlik ile ilgili bir evrak yok. Siz bulursanız bize gönderin”. Ünver, böylece olmayan bir şehitliğin olduğunu düşünmeye başladı. Bunun üzerine Büyükelçiliğe sordu. Kimseden olumlu yanıt alamadı. Bütün arşivi araştırmaya karar veren Ünver, son sandığın en dibinde aradığı belgeleri buldu. 1939’da Fransız Yüksek Komiserliği’nin onayladığı ve Lübnan Parlamentosu tarafından alınmış bir karar metnine, tahsis belgesine ulaşan Ünver, Zahle’de, I. Dünya Savaşı sırasında Filistin cephesinde şehit olmuş Türk askerlerinin anısına yapılacak bir şehitlik için kullanılması koşuluyla hediye edilen bir arazinin olduğunu öğrendi. Ayrıntıları, Ünver’in cümlelerinden aktaralım: “Filistin Cephesi’nde savaşan kuvvetlerimizin lojistik üssüymüş Zahle. Orada cephenin sahra hastaneleri varmış. Hastalık ve yaralanmalar nedeniyle buraya getirilen askerlerimizden 20 bin civarında şehit düşenler olmuş. Zaman gelmiş, tek tek defnetmişler, zaman bulamadıklarından dağlık kesimdeki mağaralara topluca defnetmişler. (Filistin’deki) bir cephemizin şehitliğidir bu”. Ünver daha sonraki gelişmeleri de şöyle dile getirdi: “Öcalan’ın Suriye’den kaçmak zorunda kaldığı bir dönemdi. Lübnan’ın yüzde 90’ı Suriye işgali altındaydı. Lübnan’da Suriye’nin istemediği hiçbir şey olmuyordu”. Aslında 1969’da eski Kara Kuvvetleri komutanlarından Muhittin Fisunoğlu (Paşa), Beyrut’ta, kurmay albay rütbesiyle askeri ataşe olarak görev yaparken durumun farkına vardı. Ödenek istedi. Ancak mali yılsonunda gelen ödenek kullanılamadan geri verildi. Fisunoğlu ertesi sene yeniden ödenek istedi. Ancak para tahsis edilip gelirken iç savaş çıktı. Ünver ise belgelere ulaştıktan sonra Lübnan İçişleri Bakanlığı’na gitti. Onlar, adres olarak Zahle’nin bağlı olduğu Balbek Valisi’ni gösterdi. Vali, Ünver’e, “Suriye’nin evet demediği bir şeye benim, hükümetin, evet demesi mümkün değil” dedi. Ünver durumu Büyükelçi Nazım Dumlu’ya aktardı. Dumlu da gerekli girişimlerde bulundu, ancak sonuç alınamadı. Anıt, Zahle’ye üstten bakan ve ay yıldız görüntüsünü veren bir şekilde projelendirildi. Ancak bir türlü gerçekleştirilemedi. Türkiye Cumhuriyeti, I. Dünya Savaşı sırasında bölge insanının canını, malını korumak için şehit olan askerlerin anısını yaşatacak olan anıtın yapımı için Suriye engelini aşamadı. Lübnan yönetimi de Suriye’nin “hayır” dediğine “evet” diyemediği için; Zahle’de yatan 20 bin Türk askerini bugün kimse hatırlamıyor… Tek Zahle mi? Toplam 30 ülkede 48 Şehitliğimiz bulunuyor. Bunların içinde aralarında Japonya, Güney Kore, Macaristan İngiltere ve Romanya gibi durumu kötü olup da bakıma muhtaç olanlar var. Dış ülkelerde bilinen 84 şehitlikte 5.409 askerimiz yatıyor. Bunların 2,290’ı kara, 1,950’ı hava ve 3,258’i jandarma kuvvetlerine mensuplar Yurtdışında Bulunan Şehitliklerimiz: Almanya’nın Berlin; Avustralya (Gelibolu); Burma’nın Thayet Myo; Irak’ın Bağdat; Güney Kore’nin Seul (Pusan); Japonya’nın Tokyo Wakayama (Ertuğrul); Lübnan’ın Zahle; Mısır’ın Kahire; Polonya’nın Krakow; Suriye’nin Şam, Rakka; Ukrayna’nın Kırım (Sivastopol); Ürdün’ün Amman (Salt) kentinde bulunan şehitliklerimizden başka Avusturya’nın Viyana (Mogersdof); Azerbaycan’ın Bakü (Merdekan, Fatma-yı, Nohvani, Şamahi); Bulgaristan’ın Rousse, Silistre (Akkapı), Sofya, Tolbuhim, Tutrakhan, Varna (Salih, 50 Asker, Mersin Baba, Karacapaşa) şehirlerinde binlerce şehidimiz meftundur. Daha bitmedi: Burma’nın Munclon, Mektila, Shivebo, Tozetimio; Çek Cumhuriyeti’nin Hodin; Hindistan’ın Moza, Balery, Summerpur; Irak’ın Bağdat (Genç Osman), Qut-ul Ammara; İngiltere’nin Portsmouth, Brockwood; İran’ın Selmos; İsrail’in Kudüs; İtalya’nın Trieste, Marsa; Kıbrıs’ın Nikosa, Geçitkale, Limasol, Magosa, Baf, Bağlıköy, Lefke, Çeşmem, Erenköy, Tuzla, Larnaka, Boğaz, Karaoğlan; Kosova’nın Piriştina (Sultan Murat Hüdavendigar ve Damat Ali Paşa); Libya’nın Trablus (Turgut Reis); Lituanya; Macaristan’ın Budapeşte, Zigetvar; Malta; Mısır’ın Belbeys, Gaza, İskenderiye, Kahire; Romanya’nın Bükreş, Cabrashi, Ibrail, Mecidiye; Rusya’nın Odessa, Stry; Suriye’nin Halep; Suudi Arabistan’ın Hicaz; Sırbistan’ın Belgrat; Yunanistan’ın Korfu, Atina (Pire), Rodos, Sakız; Ukrayna’nın Rohatin, Perijichani, Olhovich, Huvudichko, Pukof, Podvisokiya, Mitibenesko, Michichof, Zileniyof, Podvisokiya, Lipichadolna kentlerinde de farklı büyüklükte şehitliklerimiz mevcuttur. Ruhları Şad Olsun!” 


Asil bey ismine yakışır bir şekilde  Zahle Türk şehitliği ile ilgili önemli bir araştırma yapmış. Kendisine  Belgesel Yayıncılık ve Devri-i Alem Belgesel TV programı olarak minnet ve şükranlarımızı sunmayı bir vefa borcu biliyorum.
Zahledeki şehitlerimizin ruhuna da Fatiha okuyup vefa borcumuzu da ödedikten sonra Lübnan’a veda vakti geldi. 3-8 Kasım 2011 tarihlerinde Lübnan’da yaptığımız araştırma ve  belgesel çekimlerinin sonuna gelmiş bulunmaktayız. Türkiye’ye dönmek üzere Beyrut Havalimanı’ndan uçağa bindiğimde aklımda Lübnan’daki Osmanlı eserleri, Trablus’ta ki Abdülhamit han’ın torunu, unutulan Akar ve Baalbek Türkmenleri, Beyrut’ta ki Türkler, Lübnandaki islam medeniyeti  eserleri ve en önemlisi Zahle’ de ki  unutulan  isimsiz ve mezarsız şehitlerimiz aklımızdan çıkmıyordu. Sizleri de Lübnan’a davet ediyor, bir başka devri alem programında buluşmak üzere  Lübnan’ın başkenti Beyrut’dan Allaha ısmarladık diyoruz.

Yorum bırakın